Gün içi Verimlilik ( Prodüktivite ) — III

yiğit darçın
3 min readOct 29, 2017
temsili ben…

Daha önce çocuk büyütmüş milyarlarca insana göre normal, bana göre dünyanın en hareketli ve yaramaz çocuğuna sahip olmamdan mütevellit, eve vardıktan sonra oğlan uyuyana kadar tek yaptığım şey onunla zaman geçirmek oluyor. Kötü veya yorucu bir gün geçirmiş olsam bile, evde oğlumla zaman geçirmek bütün o kötü enerjiyi alıyor. O uyuyana kadar bilgisayar açmamaya, telefonu da bir köşede şarja takıp sanal dünyadan fişi çekmeye çalışıyorum. Oğlumla küçük oyunlar kurup, Lego ile garip şeyler yapıp, evin içinde koşturmayı çok seviyorum.

Ne zamanki o küçük insan uyur, o zaman benim için gece başlamış oluyor. Gece elimden geldiğince Trello üzerinde o gün yapamadığım işleri, ki bunlar önceliği en düşük ve en az kafa gerektiren işler oluyor genelde, yapıp günün hedefini tutturmaya çalışıyorum. Bugünki hedefim mesela, önümüzdeki hafta yapılacak olan bir toplantı için restoran seçmek, 2–3 hafta sonraki bir yolculuğu planlamak, bilgisayar bu ara çok teklediği için backup almak, oğlan için bir oyuncak araştırmak şeklinde.

Gün içinden kalan kod, bug v.b. varsa rahat olmayan bir koltukta, yoğun bir müzik eşliğinde ( dünyadaki en alakasız müziklerin olduğu bir spotify listem var ), elimden geldiğince pomodoro yaparak çalışıyorum. Burada en önemli desteklerden biri de güzel sıcak bir kahve. Son bir yıla kadar kahve sevmezken; aroma ve kalori deposu olmasına rağmen, starbucks kahvesi süper be abi diye gezerken, bu hatadan dönüp boxx ve petra sever olarak yaşamaya başladım. O kahvenin kokusu ve tadını alınca motivasyonum artıyor bence.

Yatmadan önce son yaptığım şey ise, bir sonraki gün yapılacakları tekrar kontrol edip, onları yaptığımı hayal ederek uyumaya çalışmak. Beyine olması istenilen şeylerin mesajı verilerek uyunması gerektiğini düşünüyorum.

Ortalama bir günü bu şekilde yaşayarak, elimden geldiğince her gün bir önceki günden daha iyi olmasına çalışıyorum. Kaizen Approach aslında yapmaya çalıştığım şeyi özetliyor diyebilirim. Her gün en az %1 daha iyi olmak, biraz daha çabalamak… Tek mesele bu sanırım.

Hafta sonu

Yukarıdaki planları hafta içi elimden geldiğince uygulamaya çalışırken, haftasonları benim için ailem ile geçirmeye çalıştığım zamanlardan ibaret. Onlarla zaman geçirip, yeni seyler keşfetmek, farklı yerlere gitmeye çalışmak çok hoşuma gidiyor. Bu yüzden haftasonları üretken ya da verimli oldugumu söyleyemem ( neye göre ??? ) ama çok eğlendiğim, hafta içi stresini attığım günler olduğu kesin. Pazar gecesinin bir farkı var sadece. Pazar gecesi bir sonraki haftayı planlamaya ve bir önceki haftayı değerlendirmeye ayırıyorum. 11.00–01.00 arası yapmaya çalıştığım tek şey, aynı bir Sprint Retro gibi haftayı değerlendirip, önümüzdeki maçlara bakıyorum.

3 bölümden oluşan yazının sonuna geldik, okuduğunuz için teşekkürler. Yazının ilk ve ikinci bölümüne de ordan ve burdan ulaşabilirsiniz.

--

--